🦔 Allahın 99 Ismi Arapça Yazılışı
OkuRabbinin adıyla ki bütün mahlukatı yarattı. Kur’ân'ı, Besmele ile başla da oku. Abdullah-Ahmet Akgül Meali. (Her şeyi ve sürekli yoktan) Yaratan (ve her an varlıkta tutan) Rabbinin adıyla oku! (Tüm helâl ve hayırlı işlere besmele ile başlanmalıdır
8ekiz Beyza-Demet-Işıl-Leyla-Nurizer-Ufuk-Yüksel-Zeliha: Kitap okumayı seven ve birbirini tanımayan 8ekiz kadın, Demet’in öncülüğünde 2009 yılının Şubat ayında biraraya geldik. Beraberliğimizin üçüncü yılı biterken, okuduğumuz kitap listemiz çoğalmaya başladı.
EsmâülHüsnâ : Allahın Kuranı Kerimdeki 99 güzel ismi Estağfirullâh : Allahü Teâlâdan hatâ ve kusurlarımı bağışlamasını dilerim, mânâsına; mübârek, kıymetli bir söz. Evliyâ : Allahü Teâlânın sevgili kulları, nefsin esâretinden kurtulup, sözleri, işleri ve hareketleri İslâmiyet'e uygun olanlar, devamlı Allahü
Dilile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’a dır. Ey Peygamber! Allah’ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O’nun kulu ve Peygamberidir
99allahın isimleri. Posted on 2022 by admin. 10 Esma hangisi? Allah'ın isimleri No Okunuşu Arapça yazılış 8 Aliyy العلي 9 Azîm العظيم 10 Azîz العزيز 11 Bâis الباعث Esmaül Hüsna nedir 10 tane örnek? Allah. Eşi benzeri bulunmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, her biri sonsuz bir hazine olan
KullanıcıAdı (öğrenci için öğrencino@ogr.deu.edu.tr) ve Şifrenizle giriş yapabilirsiniz. Örn. 2020123456@ DEÜ Öğrenci e-postası aldıysanız; https://debishs.deu.edu.tr sayfasından DEUZEM-Öğrenci Numarası Eşleştirme Ekranı menüsünden eşleştirme işlemi yapıp tekrardan deneyiniz.
Lafzai Celal olan Esmaül Hüsna isimlerinden Allah isminin anlamı, zikri, Ebced değeri, Arapça yazılışı, Tefsiri. Allah zikrinin adedi. Cuma, Temmuz 22 2022. Son Dakika Haberleri. 22 Temmuz Tarihte Bugün; Cuma Hutbesi 22 Temmuz 2022, Konusu ve Tam Metni; Allah’ın 99 İsmi ve Anlamları
allahın99 ismi. EL MUKSİT / ESMÂ-ÜL HÜSNÂ Esma-ül Hüsna (ALLAH’ın 99 ismi) Okuma Saatleri Günleri ve Faziletleri Esma’ül Hüsna Arapça bir tamlama olup tam karşılığı Güzel İsimlerdir. Herhangi Bir isteği Arzusu Olan Hergün 698 Defa ”Ya Latif” Esmasını Okusun.
rahmanne demek? Kökeni: Arapça. Merhamet eden (Allah'ın bir sıfatı) Herkese, her canlıya merhamet eden. Ayrım gözetmeksizin tüm canlılara merhamet eden, koruyan. Allah'nın 99 adından biri. Kur'an-ı Kerim'de 55'ten fazla yerde zikredilmiş, yine Kur'an-ı Kerim'in 55. suresinin adıdır. Bütün yaratıklara rızıklarını veren
NÜSHA YIL: I, SAYI: 3, GÜZ 2001 97. KLÂSİK ARAP ŞİİRİNDE LUĞAZ. M. Faruk Toprak . Özet: Bu makalede, Abbasî Devrinden itibaren klâsik Arap. edebiyatında müstakil bir şiir konusu olarak ortaya çıkan ve. bilmece şiir, muamma şiir anlamına gelen luğaz ele alınmaktadır. Summary: In this article we deal with some poems, that.
EsmâülHüsnâ : Allahın Kuranı Kerimdeki 99 güzel ismi Estağfirullâh : Allahü Teâlâdan hatâ ve kusurlarımı bağışlamasını dilerim, mânâsına; mübârek, kıymetli bir söz. Evliyâ : Allahü Teâlânın sevgili kulları, nefsin esâretinden kurtulup, sözleri, işleri ve hareketleri İslâmiyet’e uygun olanlar, devamlı
Osmanlıcakelimelerin yazılışları ve anlamları. Allahın 99 ismi oku1allahın isimleri anlamlarıyla1almanca kelimeler ve türkçeleri1anime isimleri1anime karakterleri isimleri1anime karakterleri listesi. En son Güncelleme tarihi ve güncelleyen. Arapca Guzel Sozler Ve Anlamlari Google Da Ara Ozlu Sozler Guzel Soz Arap Sozleri .
YFU8. Esmaül Hüsna Arapça Yazılışı ve anlamları, Allahın 99 ismi Esmaül Hüsna Türkçe arapça ve anlamları Adil العدل Herkese hakkını veren, Afüv العفو Günahları affedip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen Âhir الآخر Varlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vadettiği sonsuz hayâtı veren Alîm العليم Bilgisi sonsuz olan, herşeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen Aliyy العلي Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan Allah الله Kendisinden başka ilah olmayan "O" ilah. El-İlah'dan isimleri kapsar. Azîm العظيم Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli olan, yüce. Azîz العزيز İzzet sâhibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan. Bâis الباعث Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten. Bâkî الباقي Süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz. Bâri' البارئ Yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, âzâ ve cihazını birbirine uygun yaratan. Basîr البصير Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren. Bâsit الباسط Her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan, dilediğine bolluk veren. Bâtın الباطن Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. Bedî البديع Emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan. Berr البَرّ İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma Câmi الجامع İstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan. Cebbâr الجبّار Azamet ve kudret sâhibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan. Celîl الجليل Büyüklük ve ululuğu pek yüce güzeli. Dâr الضار Zarar verici şeyler yaratan Evvel الأوّل Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan Fettâh الفتّاح Kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran Gaffâr الغفّار Kullarının günâhlarını tekrar tekrar affeden ve çok bağışlayan yüce varlık Gafûr الغفور Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden. Ganî الغني Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan. Habîr الخبير Her şeyden haberdâr olan, herşeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen Hâdî الهادي Hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan. Hâfıd الخافض Allah'ın emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları; rezil, perişan eden. Hafîz الحفيظ Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, herşeyi belli vaktinde âfet ve belâlardan koruyan. Hakem الحكم Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden. Hakîm الحكيم Herşeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan Hakk الحقّ Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan. Hâlik الخالق Yaratıcı olan Halîm الحليم Acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakan, hilmi çok olan Hamîd الحميد Çok övülen, övgüye en çok layık olan. Hasîb الحسيب Herkesin yaptıklarını tâkdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesâba çekerek yaptığının karşılığını veren Hayy الحيّ Ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Kābid القابض Herşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan Kādir القادر Kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olan Kahhâr القهّار haddi aşanları çok şiddetli kahreden. Kaviyy القويّ Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan Kayyûm القيّوم Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan. Kebîr الكبير çok büyük Kerîm الكريم Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getiren, çok ikrâm edici Kuddûs القدّوس Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten, eksiklikten uzak, mutlak kemâl sâhibi Latîf اللطيف En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nûfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan Mâcid الماجد Ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsamahası bol. Mâlik-ül Mülk مالك الملك Mülkün ebedî ezelî sâhibi. Mâni المانع Bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen. Mecîd المجيد Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir Hud, 11/73. Şanı, şerefi çok üstün olan. Melik الملك Mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan. Metîn المتين Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir. Mu'ahhir المؤخّر Herşeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyan Mucîb المجيب O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen Muğnî المغني Dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, zengin kılan. Muhsin المحسن Çokça veren, sonsuz düşünülse bile herşeyin sayısını her yönüyle bilen Muhyî المحيي Dirilten, canlandıran ve hayat veren
İslâm dini ile ilgili bir dizindir. İslam'da Tanrı İlgili maddeler Allah Allah'ın isimleri İslâm İlâhiyatı Tevhîd Akâid Muattıla Tenzih Teşbih Kategori İslam portalı Allah’ın isimleri ya da Allah'ın 99 ismi Arapçaاَلأَسْماَءُ الْحُسْنَى, El Esmâ ül Hüsnâ / En Güzel İsimler, İslam inancında Kur’an ve hadislerde Allah’a izâfe edilen fiil veya sıfatlardan türetilmiş veya doğrudan Allah'ı ifâde amacıyla kullanılmış olan isimlerdir. İnanış İslam inancında belirli sayıda tekrar edilerek nazar ve büyü tedavilerinde veya duaların kabul edilmesi amacıyla kullanılır. Kuran'da rakam olarak yer almaz. İslam toplumunda Allah’ın isimleri bu 99 isimden ibaret değildir. Bunların dışında Şafi, Kafi, Hannan, Mennan, Hadi [1] Farsça Hüda'dan, mehterde Hazret-i Yezdan, Yunus Emre şiirlerinde Çalab gibi isimler de Allah’ için kullanılırlar. İsimlerin bir kısmı Arapça dışından gelen Muarreb isimlerdir; Rab, Rahman, Hüda Hadi isminin kaynağı, Aziz Aziz ve Muiz isminin kaynağı vb.[2] Allah Yaratıcının özel ismi kabul edilir ve diğer isimler O'na izafe edilir. "Allah gafurdur, rahimdir" denildiğinde bu isim-sıfatların fiilleri de O'na isnat edilirek "Allah rahmet etti" veya etsin şeklinde kullanılır.[3] Kaynaklarda Kur'anda değişik ayetlerde bu deyim kullanılır; "En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın." Âraf-180 "De ki Rabbinizi ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur." İsra-110 "Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur." Taha-8 "O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." Haşr-24 Hadislerde "Allah'ın 99 ismi vardır. Yüzden bir eksik. Kim bunları sayarsa cennete girer. O tektir, teki sever" [4] Tirmizi 99 ismi yazmış, hadis için de "garibtir" demiştir. 99 ismin asıl metinde bulunmadığı, metne ravi tarafından eklendiği, yani hadisin müdrec olduğu görüşünde olanlar vardır. Esma-ül Hüsna ile ilgili yazılan eserlerin hemen hepsinde bu rivayet esas alınmış ve Müslümanlar arasında meşhur olmuştur. Tercüme edilmesi, etimoloji ve mitolojik etkileşimler Tercümelerde isimlerin bir Arapçada kullanılmayan ve kısmına zorlama olduğu hissi veren anlamlar verilirken bazı isimler de tenzih amacıyla birtakım değişiklikler yapılarak anlamlandırılır. Birinci guruba ahad, samed, rahman, aziz, ikinci guruba da celil, sabur, mütekebbir, mümin, dar gibi isimler örnek gösterilebilir. Örneğin mümin, ismi fail olduğu ve güvenen, inanan anlamına geldiği halde ismi mef'ul olarak güvenilen anlamı verilir. Aynı şekilde tevvab çokça dönen, pişman olan, tevbe eden anlamında olduğu halde, tevbeleri çokça kabul eden anlamı verilir. Bu isimlerden bazıları insansı antropomorfik özellikler taşır Müntakim intikam alan, Mütekebbir kibirlenen, Sabur sabırlı vb. İhlas suresinde geçen ve Allah’ı anlatmak için kullanılan Ahad, Samed kelimeleriyle diğer surelerde geçen Aziz din, Rahman, Şafi gibi isimler ise İslam öncesi dönemde Ortadoğu ve komşuluklarında tapınılagelmekte olan bazı tanrılara verilmiş olan isimlerin aynısı veya yakın fonetiğe sahip olmaları[5] dolayısıyla tevhid inancı açısından eleştirilen isimlerdir. Muazzez İlmiye Çığ bir örnekle bunun tek tanrıcılığa giden yolda gerçekleştirilen değişimlerden birisi olduğunu kaydeder. O’na göre çoktanrıcı olan Sümerler daha sonra bu tanrıların isimlerini Marduk üzerinde toplarlar ve Marduk’un 50 kadar ismi olur. İlmiye çığ aynı eğilimin Allah’ın isimleri konusunda da yaşandığını söyler ve bir araştırmacının Ahad ve Samed isimlerinin Allah’a atfedilmesi konusundaki analizini aktarır.[6] İsimlerin listesi No İsim Arapçası Açıklama 1 Allah الله "O'nun zat ve özel ismidir. Diğer bütün esma ve sıfatlar, bu ismin içinde toplanmıştır. Diğer bütün isimleri bu isminin fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir." 2 Rahmân الرحمن "Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden." 3 Rahîm الرحيم "Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden." 4 Adil العدل "Adil, insaflı, her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyi hak ve doğru olan. İslâm'da adâlete verilen önem büyüktür. İslâm kültüründeki adâlet anlayışı, kânundaki hakkın verilmesinden ibârettir. Kur'an-ı Kerim'de Cenâb-ı Allah Hayrü'l-Hâkimîn yani adâletle hükmedenlerin en hayırlısı el-A'râf, 7/87 olarak ifade edilirken, en büyük adâlet sıfatına sahip olan varlık anlamında kullanılmıştır." 5 Afüv العفو "Affedici, günahları silip sâhibini cezâlandırmaktan vazgeçen anlamına gelmektedir" 6 Âhir الآخر "Varlığı sonrasız olan, varlığının zamansal sonu olmayan." 7Alîm العليم "Her şeyi çok iyi bilen. Çok bilen, bilgisi sonsuz, farkında olan, her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedî ve ezelî olan demektir. Aynı zamanda bilgiç anlamınada gelir." 8Aliyy العلي "Ulu, yüce, üstün olan. Alî, yüksek, büyük ve yüce olan; güçte, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan anlamına gelmektedir." 9Azîm العظيم "Büyüklük sahibi, çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli, yüce olandır." 10Azîz العزيز "Aziz, izzetli. Aziz; kelimeye izzetli, onurlu, mağlup edilemeyen, herşeye galip olan anlamları verilmiştir. Aziz kelimesinden ayrıca Arapça dil kalıpları kullanılarak Azze, Azize, Muiz, muazzez gibi kelimeler türetilmiştir. Palmirada Levantenlerin Sabah yıldızı'nı tanımlayan ve deveye biner şekilde tasvir edilen, kervanların koruyucusu olduğuna inanılan Aziz isimli bir tanrısı bulunmaktadır.[7] Ayrıca ismin Uzza'nın erkek versiyonu olarak İsis/Uzza İzis kültü ile de bağlantılı olduğu düşünülebilir." 11Bâis الباعث "Ölüleri yeniden yaratan, ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten demektir. Meselâ kışın ölmüş gibi âdetâ cansız gibi görünen bitkileri ve bâzı hayvanları baharda yeniden canlandırması ve onlarda yeni şeyler yaratması." 12Bâkî الباقي "Varlığının sonu olmayan, gelmeyen, süreklilik sâhibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz. Varlığının zamansal sonu bulunmayan gelmeyen, ebedî olan demektir." 13 Bâri البارئ "Umum kainatla münasip, tertipli, bir kalıptan döker gibi güzel yaratan, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, her şeyin âzâ ve cihazını birbirine uygun yaratan demektir." 14 Basîr البصير "Gören, herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren demektir. Tabiî ki canlıların çoğunda görme duyusu beştir. Buradan insan ve hayvanlara çevreleriyle temasta olabilmeleri için dil, kulak, akıl, temas ve görme duyularını vermiş ve sorumlu olan yarattıklarından da kendisini eserlerinden tanıması için bu duyuyarla donatmıştır." 15 Bâsit الباسط "Ferahlatan, genişleten. Bâsit, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan. Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten demektir." 16 Bâtın الباطن "Varlığı zâtı gizli olan, cisim olarak görünmeyen. Bâtın; gizli, cisim olarak görülmeyen, duyularla algılanamayan, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. Hayâl, duygu, akıl ve düşüncenin de görülmeyip eserleriyle varlıklarının kesin olarak bilinmesi gibi. Akılların idrâk edemeyeceği kadar yüce ve azâbı gizli olan demektir." 17Bedî البديع "Örneksiz yaratan, emsalsiz, acâyip ve hayret verici âlemler yaratan demektir." 18Berr البَرّ "İyilik yapan, iyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında Yüce Allah'ın bir sıfat ismidir. Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan demektir." 19Câmi الجامع "Toparlayan, istediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan demektir." 20Cebbâr الجبّار "Güç kullanan. Dilediğini cebir yoluyla yapan, kayıtsız şartsız herkese cebredecek güçte olan, hiç kimse tarafından kendisine cebir olunamayan demektir." 21Celîl الجليل "Celalet ve celadet sahibi, azim, mertebesi yüksek, büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır. Azamet sâhibi olan, ululuk sâhibi olan demektir." 22Dâr الضار "Zarar veren. Dâr, zarar verici şeyler yaratan mânâsındadır. Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan demektir." 23Evvel الأوّل "Varlığı öncesiz olan, varlığının zamansal başı olmayan. Evvel; her şeyden önce olan, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayandır. Her şeyden önce var olan demektir. " 24Fettâh الفتّاح "Açan, genişlik verici. Fettâh, kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran anlamına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak işlerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah'tır. Her işinde üstün gelen O'dur. Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtarandır." 25Gaffâr الغفّار "Günahları çokça bağışlayan, çokça örten. Gaffâr, kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık anlamına gelir. Günâh işlemek insanların özelliği olduğu gibi, onların günâhlarını örtmek ve bağışlamak da yüce Allah'ın ayrılmaz sıfatlarındandır. " 26Gafûr الغفور "Affeden. Gafûr, mağfiret eden, suçları çok bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyen, mağfireti çok demektir." 27Ganî الغني "Zengin. Ganî, çok zengin, hiçbirşeye muhtaç olmayan demektir." 28Habîr الخبير "Her şeyden haberdâr olan. Habîr, her şeyden haberdâr olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sâhibi olan, onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakandır. Her şeyi iç yüzünden, gizli tarafından haberdâr olan demektir." 29Hâdî الهادي "Hidâyet verici, hidâyete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan demektir." 30Hâfıd الخافض "Perişan eden. "Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden" anlamına gelen bir isimdir. Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren demektir." 31Hafîz الحفيظ "Koruyucu. Koruyucu ve muhafaza edici olan demektir. Bu ad, Allah'ın isimleriyle ilgili meşhur rivâyetlerde aktarılmaktadır. Dolayısıyla bu rivayetlere göre Allah'ın adları'ndan biri olduğuna karar verilmiştir." 32Hakem الحكم "Hakem, hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden. Hikmet sâhibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden demektir." 33Hakîm الحكيم "Her işi hikmetli olan, her şeyi inceliğiyle bilen, bu bilgisine göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olandır. Emirleri, kelâmı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sâhibi olan demektir. " 34Hakk الحقّ "Varlığı zâtı hiç değişmeden duran. Hakk, varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan anlamındadır el-Hacc, 22/6. Vacib'ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran demektir." 35Hâlik الخالق "Yaratıcı. Hâlik, Allah'ın yoktan vâr eder yaratıcılığına işâret eden sıfatıdır ve hiç benzeri olmayan bir şeyi meydana getirmek demektir. Bu anlamda Allah'tan başka hiçbir yaratıcı yoktur. Her şeyi yaratan O'dur. İnsanların ortaya koydukları şeyler yaratma değil, vâr olanlardan yeni bir şey elde etmektir. Allah yaratandır. O'nun dışındaki tüm varlıklar ise yaratılmıştır. Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdîr eden, yaratan, yoktan var eden, büyüklükte eşi olmayandır. " 36Halîm الحليم "Yumuşak muâmele eden. Halîm, acele etmeyen, günahkârların cezâsını vermeye güç yetirdiği halde bunu acele yapmayıp, onlara yumuşak davranarak cezâlarını geriye bırakandır. Yumuşak davranan, hilmi çok olan demektir." 37Hamîd الحميد "Övülen. Hamîd, çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilendir. Bütün varlığın diliyle övülmeye lâyık ve her an ancak O'na hamd edilen tek yüce varlık anlamlarına gelir." 38Hasîb الحسيب "Hesap gören. Aynı zamanda hesap gören, muhasebeci ve sayman anlamına gelmektedir. “Kulların yaptıklarını muhasebeye tâbi tutan.” "Amellerin karşılığını verme hususunda kâfi olan.” “Onlar peygamberler Allah’ın gönderdiklerini tebliğ edenler, O’ndan korkanlar ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmayanlardır. Hasîb olarak Allah yeter.” Ahzâb33/, 39 Hasîb, herkesin yaptıklarını tâkdir edip bütün ayrıntılarıyla bilen ve her insana yaptıklarının karşılığını veren anlamına gelir." 39Hayy الحيّ "Her zaman diri olan. Hayy, ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Var. Diri, tam ve mükemmel mânâsıyla hayat sâhibi demektir." 40Kābid القابض "Sıkan, daraltan. Kābid, Allah'ın, herşeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık olduğu anlamına gelir. Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan demektir." 41Kādir القادر "Kudretli, kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olandır. Her türlü güç ve kuvvet de O'ndandır el-Bakara, 2/20. İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan, gücü yeten demektir." 42Kahhâr القهّار "Kahreden. Kahhâr, Allah'ın ziyâdesiyle kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu anlamına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest irâdeleriyle O'nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezâları tam olarak verecektir. Allah'ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur. Her şeye, her istediğini yapacak sûrette, gâlip ve hâkim demektir. " 43Kaviyy القويّ "Kuvvetli. Kavî, kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sâhibi olan anlamına gelir. Müslümanlar, her şeyin Allah'ın kudret ve kuvveti karşısında güçsüz olduğu; Allah'a boyun eğmek zorunda olunduğuna inanırlar. Pek kuvvetli demektir. İslam inancına göre bedenen ve ruhen güçlü olmak için günde 116 kez zikrin devamı gereklidir." 44Kayyûm القيّوم "Ayakta tutan, yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan demektir." 45Kebîr الكبير "Büyük, yüce anlamında olup Allah'ın kâinatı hüküm ve kudretiyle idâre eden, her şeyi hükmü altına alan olduğunu belirtir ve pek büyük demektir." 46Kerîm الكريم "Cömert, kerem sâhibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getirendir. Çok ikrâm edici, kerîmi olan demektir." 47Kuddüs القدّوس "Tertemiz. Kuddûs, Haşr Sûresi, son âyetler. Yeni Ahit'in Arapça çevirilerinde de yer alır. Her türlü hatâ, gaflet ve âcizlikten uzak, eksiklikten berî, mutlak kemâl sâhibi anlamına gelir. Kur'an'da Allah'ın, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayıtlarına sığmayan, hakkında hiçbir eksiklik düşünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlık olması, bu ismiyle de anlatılmıştır. Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh, arı olan demektir." 48Latîf اللطيف "İnce, letâfetli. Allah'ın güzel adlarından Esmâu'l Hüsna birisi, kelime olarak latif, ince hoş, nüfuz edici, saydam, güzel, yumuşak, gizli, derin, lütufkâr gibi anlamları dile getirir." 49Mâcid الماجد "Şânlı. Mâcid, ulu ve cömert, şânı yüce anlamlarını taşımaktadır. Kadri ve şânı büyük, kerem ve müsâmahası bol demektir." 50Mâlik-ül Mülk مالك الملك "Mülkün gerçek ezeli ve ebedi sâhibi." 51Mâni المانع "Engel olan. Mâni, bâzı şeylerin meydana gelmesine müsâde etmeyen, engelleyen demektir." 52Mecîd المجيد "Şerefli. Mecîd şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir. Şânı şerefi çok üstün olan demektir." 53Melik الملك "Hükümdar. Melik mülkün sâhibi, mülk ve saltanatı devamlı olan demektir. Kur'an'ın ilk ve son sûresinde Fâtiha ve Nâs sûresi Allah'tan Melik olarak söz edilir; yâni bir Müslüman için mülk sâhibi, bütün eşyânın ve yaratılanların tek mâlikidir. Bütün varlıkların üzerinde emretme, istediği gibi tasarruf etme, hiçbir şarta bağlı olmaksızın sâhip olma O'na mahsustur. Yarattıklarına emretme, sakındırma, cezâlandırma, istediğini zelîl, dilediğini de azîz etme kudretine sâhip olan yalnız Allah'tır. O, yarattığı mülkünde ve orada olanların hepsinde yegâne hükümdardır ve sonsuz kudretiyle onları idâresi altında tutan tek Allahtır." 54Metîn المتين "Sağlam, metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir." 55Mu'ahhir المؤخّر "Geride bırakan, erteleyen, her şeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelîl edip arkada bırakan, istediğini geri koyandır. Sonunda yine sadece O var olarak kalacaktır." 56Mucîb المجيب "İcâbet eden. O'na yalvaranların isteklerine karşılık veren, teklifleri bilendir el-Bakara, 2/186. Kendine yalvaranların isteklerini veren, duâları kabul eden, icâbet eden demektir." 57Muğnî المغني "Zenginleştiren, dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, müstağni kılan demektir." 58Muhsî المحسي "Sayan, iyilik eden, ihsan eden, hayırsever" 59Muhyî المحيي "Canlandıran, dirilten. Muhyî dirilten, canlandıran, hayat veren, vâr ve ihyâ eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren demektir." 60Muîd المعيد "Döndüren. Muîd, yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratandır. O'ndan başka yaratıcı olamaz. Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan demektir." 61Muiz المعز "İzzet veren. Aziz kelimesinden türetilen Muiz, izzet ve azizlik veren anlamlarına gelir. Ayrıntılı bilgi için 62Mukaddim المقدّم "Öne geçiren. Mukaddim, her şeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren demektir. "Takdim eden" manasına da gelir." 63Mukît المقيت "Besleyen, rızıkları yaratan, bilen, tâyin eden, her yaratılmışın rızkını veren demektir." 64Muksit المقسط "Dürüst veya tasarruflu. Muksit, "Bütün işlerini dengeli yapan" anlamına gelir. Hükmünde ve fiillerinde adâletli olan demektir." 65Muktedir المقتدر "İktidar sahibi. Muktedir, gücü herşeye yeten, herşeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahibi demektir. Kehf suresinin 45. ayetinde, Kamer suresinin 42. ve 55. ayetlerinde geçer." 66Musavvir المصور "Tasarımlayan, şekillendiren. Yaratmış olduğu varlıkları şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden demektir." 67Mübdî' المبدىء "Varlık veren. Mübdî, hiç yoktan ortaya koyan, vâreden, yaratandır. Allah'tan başka yaratıcı yoktur. Yaratıkları maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan olan Allah'ın adıdır. " 68Müheymin المهيْمن "Belirleyici." 69Mü'min المؤمن "Güvenen. İsim Allah'a izafe edildiğinde anlam değişikliği yapılarak ismi mef'ul güvenilen şeklinde anlamlandırılır." 70Mümît المميت "Öldüren, can alan. Mümît, öldüren, ölümü her canlıya tâkdir edip bunu uygulayan, yaratıkların ölümünü yaratan, öldüren demektir." 71Müntakim المنتقم "İntikam alan. Ancak din bilginlerince intikam alma Allah'a yakıştırılamadığı için "günahkârlara adaletiyle müstahak oldukları cezayı veren" şeklinde açıklamalarla ismin antropomorfik çağrışımı yok edilir." 72Müteâli المتعالِ "Her şeyden yüce. Müteâli, yüksek ve yüce, bilinenlerin en üstünü demektir. Akıllı yaratılmışlarda mümkün gördüğü her şeyden çok yücedir." 73Mütekebbir المتكبّر "Bütün ihtişamın sahibi, Büyük ve büyüklenen."[8]Mütekebbir, “zatının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu” anlamına gelir.[9] Arapça kökünden mütefa'il vezninde türetilen bir kelimedir. Mütekebbir, kibirlenen, büyüklenen anlamına gelir. Yaklaşık olarak aynı anlama gelen Müstekbir kelimesi de aynı kökten türemiş kelimelerdendir. Aynı kökten türetilen diğer kelimeler kibir, kibriya, ekber vb. dir. Bu manalar yergi ifade etmekte olup Allah’tan başka varlıklar için söz konusudur.[9]Tanrı için kullanıldığında ululuk sahibi, herşeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren anlamları verilir. İsim ayrıca antropomorfik çağrışımlar açısından dikkat çekicidir." 74Müzil المذل "Zillet veren. Müzil, yüce Allah'ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden anlamına gelen bir sıfat isimdir. Zillete düşüren, hor ve hakir eden demektir." 75Nâfi النافع "Faydalandıran. Nâfi, hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran anlamına gelir." 76Nûr النور "Evreni nurlandıran. Nûr, rûhânî ışık, âlemleri nûrlandıran, dilediğini nûr eden, nûr olan demektir. " 77Râfi الرافع "Yücelten. Râfi, kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri îmân ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdâr eden yüce Allah'tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur." 78Rakîb الرقيب "Kontrol ve gözetim altında bulunduran. Rakîb, görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alandır. Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan demektir." 79Ra'ûf الرؤوف "Esirgeyen. Rauf, çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan anlamındadır. Rauf'un anlamı ilk anda Rahîm'le benzer görünse de Kur'an'da Rauf ismi berâber geçtiği yerlerde Rahîm'den önce anılmıştır. Rauf'un kolaylık sağlaması anlamına örnek yaşlılık, hastalık ve zayıflık gibi hallerde bâzı ibâdetlerden muaf olma sayılabilir. " 80Reşîd الرشيد "Doğru yola eriştiren. Reşîd, bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle âkıbetine ulaştıran demektir." 81Rezzâk الرزّاق "Rızıklandıran." 82Sabûr الصبور "Sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan demektir." 83Samed الصمد "Her şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan. Geleneksel meâl çalışmalarında Samed kelimesine birebir tercüme şeklinde anlam verilmez ve "kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, ama her şey ona muhtaç olan; tüm canlıların ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan" şeklinde açıklamalarda bulunulur." 84Şehîd الشهيد "Şâhit, herşeye şâhit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan demektir. Her zaman ve her yerde hâzır ve nâzır olan demektir. " 85Şekûr الشكور "Az şükredene dahi çok nimet veren." 86Selām السلام "Esenlik kaynağı. Selām, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer. Her çeşit âfet ve kaderlerden emin olan demektir. Selām ismiyle Allah, her türlü eminliğin, sâlimliğin aslı olup, ayıptan, kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı olduğunu kullarına belli etmiştir. Selam kelimesi aslında barış demektir. İbranicede karşılığı Şalom'dur. Selim, Süleyman Solomon isimleri bu kökten türemiştir." 87Semî السميع "İşiten, işitme kuvvetine sâhip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir. Herşeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden demektir." 88Tevvâb التوّاب "Tövbelere kucak açan. Tevvâb, tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren, bağışlayan demektir. Buna göre Allah, samîmî olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri bağışlayandır." 89Vâcid الواجد "İcâd eyleyen, varlığı kendinden olan. Vâcid, vâr olan ve herşeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratandır. O'na karşı hiçbir şey kendini gizleyemez. İstediğini, istediği vakit bulan demektir." 90Vâhid الواحد "Eşi ve benzeri olmayan, zâtında tek olan. Vâhid; kendisinden başka olmamak, zâtında, sıfatlarında, işlerinde ve hükümlerinde, fiillerinde aslâ ortağı, dengi ve benzeri bulunmayan demektir. Sayılabilirlik, yâni iki değil, bir olmak demek değildir. Çünkü Allah sonsuzdur, ucu bucağı yoktur. Dolayısıyla bir sayıyla eşlemek imkânsızdır." 91Vâlî الوالي "Evreni ve evrende olan her şeyi yöneten. Vâlî yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten anlamlarını taşır. Bu muazzam kâinâtı ve bütün hâdisâtı tek başına idâre eden demektir." 92Vâris الوارث "Bütün servetlerin gerçek sâhibi. Vâris, bütün servetlerin gerçek sâhibi anlamına gelir. Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sâhibi demektir. " 93Vâsi الواسع "Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan. Yarattıklarına maddî ve manevî genişlik verendir. Lütfu bol olan demektir. " 94Vedûd الودود "Sevilen, çok şefkatli, muhabbetli, sâlih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızâsına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olandır. Sevgi ve dostluk hissini yaratandır. Kur'an'da iki sûrede Hûd90 ve Buruc14 geçmektedir." 95Vehhâb الوهّاب "Karşılıksız bolca veren. Vehhâb, Allah'ın karşılıksız olarak çok hîbe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sâhibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir. Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan demektir." 96Vekîl الوكيل "Vekil kılınan, hayatını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım edendir; idâresinde hiçbir kayda ve şarta bağlı olmayandır. Tevekkül sâhiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden demektir." 97Velî الولي "Veli, dost, emir sâhibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu velîsi olup onlara yardım ederek işlerini yönetendir." 98Zâhir الظاهر "Yarattıklarıyla varlığı aşikâr olan, görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı her şeyden âşikâr olandır. Her yaratık, yaratanının görülen bir şâhididir." 99 Zülcelâl-i vel-İkrâm ذو الجلال والإكرام "Şanlı ve İkrâmlı. Zülcelâl-i vel-İkrâm hem azamet, hem de fazl-u kerem sâhibi demektir." [10] Kaynakça ↑ Karagöz, İsmail 2007. ESMA-İ HÜSNA. Ankara Diyanet İşleri Bakanlığı Yayınları. s. 534. Müslim, Zikr, 5 ,II, 2063↑ Oh My God Yayın tarihi 25 Mart 2011 İngilizce↑ Akademik çalışma Dr Ramazan SÖNMEZ Diller 2 TDV İslam Ansiklopedisi, Bekir Topaloğlu↑ Diyanet Dini kavramlar sözlüğü Dış bağlantılar Esmaül hüsna
Er Rafi ne demek yani Er Rafi anlamı nedir? İşte Allahın 99 ismi esmaül hüsna Er Rafi ne anlama geliyor, Er Rafi arapça yazılışı ile Er Rafi Esması zikri, anlamı ve fazileti hakkında bilgi. الرافع Er Rafi; yücelten, yükselten, yukarı kaldıran, şeref veren yani dereceleri yükseltici, rızkı yükseltici anlamına gelir. Rahmeti geniş olan Rabbimiz, kullarının yükselmesini istemiş ve rızasına giden yolları bulmaları için vahiy indirmiş, resuller görevlendirmiştir. Kur’an-ı Mecid’inde hakkı, adaleti, hikmeti, güzel ahlakı vs. yükseltmiş ve bunlarla vasıflanan şahsiyetleri nasıl yükselttiğini ve nasıl yükselteceğini haber vermiştir. Cenab-ı Hak buyuruyor “Dereceleri yükselten Arş’ın sahibi Allahtır….” Mü’min, 15 Resulullah buyuruyor “Kendisine haksızlık yapılan bir kul, buna sabrederse, Allah onun izzet ve onurunu daha fazla artırır. Allah için alçak gönüllü olan kulu, Allah mutlaka yükseltir” Allah Teâlâ, dilediği kuluna şeref bahşederek yükseltir, diğer kullarından üstün kılar. Dilediğini zengin kılar, şerefli kılar, saygıdeğer kılar. Dilediğine îmân bahşeder, sâlih ameller işlemesine ve cennetine girmesine imkân verir. Bu ismi, “Hâfid” ismiyle beraber değerlendirmelidir. Râfi; dostlarının tâat ve amellerini kabul edip kendisine yaklaştıran, dünyada şerefli kılan demektir. Hâfid de; kendisine itâat etmeyenleri kendisinden uzaklaştıran, mertebelerini düşüren demektir. Allahın 99 İsmi ve Anlamları Detaylı Bilgi İçin Tıklayın! Rafi ismi değişik şekillerde Kur’an-ı Kerim’de geçer. Ancak Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte geçmekte olup bütün islam alimleri bunu kabul etmişlerdir. Bu dünyada ve ahirette mümin kullarını yükselten O’dur. O dilediğini yükseltir dilediğinide alçaltır. Kalpleri kendisine yaklaştırarak yükseltir, nefisleri de kendinden uzaklaştırarak alçaltır. Allah, kaderine razı olanı daha üstün makamlara yükseltir. Yükselmek; yüksek makam ve mevkilere sahip olmak, iktidar olmak, miskin ve yoksullara karşı büyüklenmek, malının çok ve işinin düzgün oluşuyla övünmek demek değildir. Bu özelliklere sahip olmak, övgüyü ve yükselmeyi hak etmek anlamına gelmez. Asıl şeref ve onur, yüksek mevki ve makam, Allah’ın başarılı kılmasıyla elde edilendir. Böyle ve onur şeref, Allah’ı tasdik etmeyi, emir ve yasaklarına uymayı, O’nun yolunda yürümeyi, kalbi arındırmayı ve O’nunla sevinmeyi sağlar. Bu onura sahip olan kimse, Rabb’inden karşılık bulur. Allah’ın insanları yükselttiğini, ahirette müminlerin derecelerini yükselteceğini, böylece onları mutlu kılacağını ve şereflerini artıracağını ifade eder. Kur’an-ı kerim’de isim olarak yer almayan Râfi, esmâ-i hüsnâyı sayan hadiste Tirmiz, Da’vaat, 82 geçmektedir. Yükselmek isteyen O’nun rızasını kazandıracak amellerle bu yoldaki özlemini ortaya koymalıdırlar. Zira O dilemedikten sonra kimse kendiliğinden yükselemez. Er Rafi Esması Zikri ve Fazileti Her gün 1251 kere “Ya Râfi, Ya Bâsit celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin ilmi ve malı artar. Her gün 5 vakit namazdan sonra 351 kere “Ya Râfi celle celâlühû” zikrine devam edenin rızkı artar, maddi işleri açılır, mesleğinde ve işinde ilerler. Er- Râfi esmasının önemli bir tesir gücü vardır. Dünya ve ahiret derecelerini yükseltmek isteyenler, halk arasında sevilip sayılmak, şeref ve itibar görmek ve yücelmek, Allah tarafından sevilmek isteyenler bu mübarek ismin etkisiyle istediklerine ulaşabilirler. Er-Râfi” ism-i şerifi, maddi ve manevi olarak derecelerin ve rütbenin yükselmesi ve rızkın artması için her gün 351 kere okunur. Pazartesi veya Cuma geceleri akşam namazından sonra 440 kere Ya Râfi ism-i şerifini okuyan halk arasında heybetli ve güçlü olur. Sabah namazından sonra 351 kere “Ya Râfi celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin maddi ve manevi dereceleri artar. Er-Râfi esmasının zikrine devam edip vird edinen kimsenin gam, kasavet ve kederi kalkar. Zulmünden korkulan bir kimsenin yanına girilmezden önce 70 kere Ya Râfi ism-i şerifini okuyan kimse, o zalimin zulmünden emin olur. Gece yarısı 351 defa Ya Râfi ism-i şerifini okuyan kimse, gönül rahatlığına ulaşır. Maddi işlerinde kolaylık görür. Rızkı ve malı artar, zenginleşir. Meşru isteklerine kavuşur. Her türlü işte başarılı olmak, makam ve mevkide yükselmek isteyenler, şeref ve itibar sahibi için Er-Râfi esmasının zikrine devam edilmelidir. Er-Râfi Esması özellikle işinde yükselmek ve iş bulmak isteyenlerin çokça okuması gereken bir esmadır..
allahın 99 ismi arapça yazılışı